Kardiyovasküler Akademi Derneği

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografi (ÇKBT)

Klasik bilgisayarlı tomografide X ışınları veren bir tüp ile bu ışınları tutan dedektörler bulunur. Hasta ise bu ikisinin ortasındadır. Böylece X ışınları hastanın içinden geçtikten sonra dedektörler tarafından tutulur. Vücudun dokularının anatomik yoğunlukları farklı farklı olduğundan her bir dokunun tuttuğu X ışını farklı olur ve böylece doku görüntüleri oluşturulur. Tüp ve dedektörler hasta etrafında 360 derece dönerek vücudun o bölümünün kesitini görüntülerler.

Klasik tomografide bir kesitin görüntüsü alındıktan sonra masa biraz ileri doğru hareket ettirilerek bir sonraki kesit alınır. Bu yöntemle inceleme hem zaman alıcıdır hem de solunum hareketlerine aşırı duyarlıdır; bundan dolayı da kalp damar incelemeleri için uygun değildir.

Çok kesitli (multi-slice) bilgisayarlı tomografide daha ince ve birden fazla sıra halinde dedektör bulunur. Son teknolojik ilerlemeler ile tüp hareketi de hızlandırılmıştır. Önceleri dört sıra halinde olan dedektörler, daha sonra 16 sıra haline getirilmiş, son çıkanlarda ise 64 sıralı olanları yapılmıştır. Böylelikle görüntülerin çözünürlüğü artmış ve 20 saniyenin altında nefes tutmayla yapılabilir hale gelmiştir.
 

Şekil-IV. Çok kesitli spiral bilgisayarlı tomografi. Burada dedektör sayısı artırılmıştır.

Çok kesitli (multi-slice) bilgisayarlı tomografinin avantajları:

  • Damar hastalığı hakkında bilgi veren, hasta için zahmetli olmayan bir tanı yöntemidir.
  • İşlem süresi kısadır, bir nefes tutma süresinde yapılabilir.

Çok kesitli (multi-slice) bilgisayarlı tomografinin dezavantajları:

  • Yeni bir yöntemdir; hakkında yeterli deneyim yoktur.
  • Aritmili hastalarda tanı değeri düşüktür. Atriyal fibrilasyon gibi aritmilerde ise değeri yoktur.
  • Hastanın nefesini 20 sn. kadar tutması gerekir. Ancak 64 sıralı olanlarda bu süre oldukça kısalmıştır.
  • Radyasyona maruz kalması sakıncalı olanlarda (gebe, 50 yaş altı genç kadınlar) yapılması doğru değildir.
  • Yüksek kalp hızlarında (dakikada 70'in üzeri) tanı değeri düşer; kalp hızının düşürülmesi gerekir.
  • Koroner damarlarda yüksek yoğunluklu oluşumlar (kalsiyum -kireç, stent, klips vb) olduğu durumlarda tanı değeri düşer.
  • Hastanın aldığı radyasyon dozu klasik anjiyografiye göre çok daha yüksektir.

Hastaya klasik anjiyografide olduğu kadar kontrast madde (opak madde) verilir. Dolayısı ile bu maddeye alerjisi olanlarda veya verilmesinde sakınca olan hastalarda (böbrek yetmezliği gibi) dikkatli olunmalıdır.
 

First slide